Mayıs ayında havaların düzelmesi ile birlikte bir gece kalmalı kaplıca turu planladım. Bana kimse eşlik etmeyince bende eşim ile birlikte yola çıktık.....
Bolu merkezinde küçük bir molanın arkasından Gölcük üzerinden muhteşem manzaralı yollardan geçerek Seben e ulaşıyoruz...Biraz meyve alışverişi ve mola sonrasında yola çıkıyoruz....
Gideceğimiz Pavlu Kaplıcaları Sebenin güneyinde Musasofular köyünde....Köyünde bir miktar güneyinde kalıyor....
İki adet Kaplıca tesisi var burada. Biri diğerine göre daha organize....Yemek yiyebileceğiniz bir lokantası var, marketi falan var ama çok minimal düzeyde.....Apartman daireleri yada iki katlı birbirine bitişik odalarda kalınabiliyor...Odalarda devasa küvetler var ve kaplıca suyu ile doldurabiliyorsun....
Biz çok kükürt koktuğundan apartman odalarını tercih etmiyoruz. Büyük havuzlar bu binanın hemen altında olsa gerek ki kokudan durulmuyor....
Bir de içme var burada ama arıyoruz bir türlü bulamıyoruz. Meğer yerdeki rögar kapağı gibi olan sac kapak altındaymış....Be Müslüman alsana onu daha yukarıya bir yere de herkes rahat içsin suyunu....
Bu kaplıca da Bayanlar ve erkekler için ayrı havuzlar var...Ama pek kimse olmadığından eşimle aynı havuza girmeye çalışıyoruz ama ne mümkün su o kadar sıcak ki 5 dk duramıyorsun....Biri biraz daha soğukmuş-:))) bin ona da giremedik....Toplasan 15 dk yarı içerde yarı dışarda kaldık ama pert olduk.....Sodalı ayrana dayandık kesmedi, ölü gibi yattık akşam....
Sabah kahvaltımız çok güzeldi....Lokanta sahibinin yaptığı reçellerden ve tereyağlarında ve köy yumurtalarından yedik....Her şey gayet organikti...
Dönüşte yolumuz üzerindeki Solaklar köyünde ki Kaya evlerini ziyaret ediyoruz. Buraya yıllar önce gelmiştim. Köyden sonra yol yoktu ve yürüyerek dere içinden ulaşılabiliyordu. Şimdi dibine kadar yol var. Birde tesis kurmaya çalışmışlar dibine ama becerememişler.....
Kaymakamın el atıp neredeyse tüm odalarına çıkış merdiveni yaptırması hoş olmuş...90 derece dik bir merdivenden bacaya tırmanır gibi bir kaç kez tırmanıyorsunuz....sonrasındaki manzara da harika...
Kuş tam içeri girdiğinde beni görüyor konamadan dışarı çıkıyor...
Kaya evlerinin hemen yanında bir çoban ile tanışıyoruz. Sebende buna benzer birkaç köy daha olduğunu söylüyor....Belki ileride onlar da Turizme açılır....Keyifli sohbet sonrasında fotoğraflıyorum kendisini....
Keçilerin ağaca nasıl tırmandıklarına şahit oluyoruz....Rusyada tanıştığımız Enver abimin dediği gibi bizim Tenere'nin ön tarafı tamamen bir keçi kafasına benziyor.....Bir türlü isim bulamadığım motoruma "Keçi Baş" koysam mı diye düşünüyorum....
Abanttan en az 3-5 misli büyük olan bu göl pek popüler olmadığından çok yalnız...
Gölcük te kısa bir mola sonrasında Bolu merkezine girmeden Karacasu Kaplıcalarının hemen üzerinde yeni açılan Gazelle oteldeki Market ve Doğa sporları (ATV motor kiralama v.s.) işletmecisi arkadaşımız Ömer'e uğrayıp bi çayını içiyoruz. Sonrasında Evin yolunu tutuyoruz.....
1 yorum:
Gezi günlüğünüz ile bizi aydınlattığınız için teşekkür ederiz. İnşallah gezmeye ve gördüklerinizi anlatmaya devam edersiniz. Bahtınız açık olsun.
Yorum Gönder